Islamic Information and Quran Class Quran Translation

Kur'an-ı Kerim » Türkçe » Ğafir (Mü'min) Suresi

Choose the reader

Türkçe

Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayet sayısı 85
حم ( 1 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 1
Hâ Mîm.
تَنزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ ( 2 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 2
Bu kitabin indirilisi, çok güçlü ve her seyi bilen Allah tarafindandir.
غَافِرِ الذَّنبِ وَقَابِلِ التَّوْبِ شَدِيدِ الْعِقَابِ ذِي الطَّوْلِ ۖ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ إِلَيْهِ الْمَصِيرُ ( 3 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 3
O, günah bagislayici, tevbe kabul edici, azabi siddetli, kerem sahibi Allah'tandir ki O'ndan baska ilâh yoktur. Hem dönüs O'nadir.
مَا يُجَادِلُ فِي آيَاتِ اللَّهِ إِلَّا الَّذِينَ كَفَرُوا فَلَا يَغْرُرْكَ تَقَلُّبُهُمْ فِي الْبِلَادِ ( 4 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 4
Allah'in âyetleri hakkinda ancak kâfirler mücadele ederler. Simdi onlarin beldeler içinde dönüp dolasmalari seni aldatmasin.
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَالْأَحْزَابُ مِن بَعْدِهِمْ ۖ وَهَمَّتْ كُلُّ أُمَّةٍ بِرَسُولِهِمْ لِيَأْخُذُوهُ ۖ وَجَادَلُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ فَأَخَذْتُهُمْ ۖ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ ( 5 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 5
Onlardan önce Nuh kavmi, arkalarindan da çesitli topluluklar yalanlamislardi. Her ümmet, kendi peygamberlerini yakalamak kastinda bulundu. Hakki batilla gidermek için bosuna mücadele ettiler. Ben de onlari tuttum, aliverdim. (Bak o zaman) azabim nasil oldu?
وَكَذَٰلِكَ حَقَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّهُمْ أَصْحَابُ النَّارِ ( 6 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 6
Iste o nankörlük eden kâfirlere Rabbinin (azab) sözü öyle hak oldu. Onlar, mutlaka cehennemliktirler.
الَّذِينَ يَحْمِلُونَ الْعَرْشَ وَمَنْ حَوْلَهُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيُؤْمِنُونَ بِهِ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْمًا فَاغْفِرْ لِلَّذِينَ تَابُوا وَاتَّبَعُوا سَبِيلَكَ وَقِهِمْ عَذَابَ الْجَحِيمِ ( 7 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 7
Arsi tasiyanlar ve onun etrafindakiler, Rablerinin hamdiyle tesbih ederler ve O'na inanirlar. Iman etmisler için de söyle bagislanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Rahmetin ve ilmin her seyi kusatmistir. O, tevbe edip senin yoluna uyanlari bagisla, onlari cehennem azabindan koru."
رَبَّنَا وَأَدْخِلْهُمْ جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتِي وَعَدتَّهُمْ وَمَن صَلَحَ مِنْ آبَائِهِمْ وَأَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ ۚ إِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ( 8 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 8
"Ey Rabbimiz! Hem onlari, hem onlarin atalarindan, zevcelerinden ve zürriyetlerinden iyi olanlari kendilerine vaad buyurdugun Adn cennetlerine koy. Süphesiz çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan sensin."
وَقِهِمُ السَّيِّئَاتِ ۚ وَمَن تَقِ السَّيِّئَاتِ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمْتَهُ ۚ وَذَٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ( 9 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 9
"Onlari fenaliklardan koru. Sen her kimi fenaliklardan korursan, o gün muhakkak onu rahmetinle yarligamissindir. Iste asil büyük kurtulus da budur."
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنَادَوْنَ لَمَقْتُ اللَّهِ أَكْبَرُ مِن مَّقْتِكُمْ أَنفُسَكُمْ إِذْ تُدْعَوْنَ إِلَى الْإِيمَانِ فَتَكْفُرُونَ ( 10 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 10
O kâfirlere mutlaka söyle bagirilacaktir: "Elbette Allah'in bugzu, sizin nefislerinize bugzunuzdan daha büyüktür. Çünkü siz imana davet ediliyordunuz da inkâr ediyordunuz."
قَالُوا رَبَّنَا أَمَتَّنَا اثْنَتَيْنِ وَأَحْيَيْتَنَا اثْنَتَيْنِ فَاعْتَرَفْنَا بِذُنُوبِنَا فَهَلْ إِلَىٰ خُرُوجٍ مِّن سَبِيلٍ ( 11 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 11
Kâfirler diyecekler ki: "Ey Rabbimiz! Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. Simdi günahlarimizi anladik. Fakat çikmaya bir yol var mi?"
ذَٰلِكُم بِأَنَّهُ إِذَا دُعِيَ اللَّهُ وَحْدَهُ كَفَرْتُمْ ۖ وَإِن يُشْرَكْ بِهِ تُؤْمِنُوا ۚ فَالْحُكْمُ لِلَّهِ الْعَلِيِّ الْكَبِيرِ ( 12 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 12
(Onlara söyle cevap verilir): "Bu azab size su sebeptendir: Siz tek Allah'a davet edildiginiz zaman inkâr ettiniz. Ama O'na ortak kosulunca inandiniz. Artik hüküm, o yüce ve büyük Allah'indir."
هُوَ الَّذِي يُرِيكُمْ آيَاتِهِ وَيُنَزِّلُ لَكُم مِّنَ السَّمَاءِ رِزْقًا ۚ وَمَا يَتَذَكَّرُ إِلَّا مَن يُنِيبُ ( 13 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 13
Size âyetlerini gösteren, sizin için gökten bir rizik indiren O'dur. Fakat onlari ancak gönül verip düsünenler anlar.
فَادْعُوا اللَّهَ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ ( 14 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 14
O halde siz, dini Allah için halis kilarak hep O'na yalvarin. Isterse kâfirler hoslanmasinlar.
رَفِيعُ الدَّرَجَاتِ ذُو الْعَرْشِ يُلْقِي الرُّوحَ مِنْ أَمْرِهِ عَلَىٰ مَن يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ لِيُنذِرَ يَوْمَ التَّلَاقِ ( 15 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 15
O dereceleri yükselten Ars'in sahibi Allah, o bulusma gününün (kiyametin) dehsetini haber vermek için kullarindan diledigi kimseye emrinden ruh (melek) indiriyor.
يَوْمَ هُم بَارِزُونَ ۖ لَا يَخْفَىٰ عَلَى اللَّهِ مِنْهُمْ شَيْءٌ ۚ لِّمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ ۖ لِلَّهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ ( 16 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 16
O gün onlar kabirlerinden meydana firlarlar. Kendilerinin hiçbir seyi Allah'a karsi gizli kalmaz. "Bugün mülk kimindir?" (diye sorulur. Cevaben): "Tek ve kahhar olan Allah'indir." (denir).
الْيَوْمَ تُجْزَىٰ كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ ۚ لَا ظُلْمَ الْيَوْمَ ۚ إِنَّ اللَّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ ( 17 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 17
Bugün her nefis kazandigi ile cezalanacaktir. Bugün zulüm yoktur. Süphesiz Allah, hesabi çabuk görendir.
وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْآزِفَةِ إِذِ الْقُلُوبُ لَدَى الْحَنَاجِرِ كَاظِمِينَ ۚ مَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ حَمِيمٍ وَلَا شَفِيعٍ يُطَاعُ ( 18 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 18
Yaklasmakta olan o felaket (kiyamet) gününü de onlara haber ver. O dem ki yürekler girtlaklara dayanmistir, yutkunup dururlar. Zalimler için ne isinacak bir dost vardir, ne de sözü dinlenecek bir sefaatçi.
يَعْلَمُ خَائِنَةَ الْأَعْيُنِ وَمَا تُخْفِي الصُّدُورُ ( 19 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 19
Allah, gözlerin hain bakisini da bilir, gönüllerin gizledigini de.
وَاللَّهُ يَقْضِي بِالْحَقِّ ۖ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ لَا يَقْضُونَ بِشَيْءٍ ۗ إِنَّ اللَّهَ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ ( 20 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 20
Allah hakki yerine getirir. Onlarin O'ndan baska yalvardiklari ise hiçbir seyi yerine getiremezler. Çünkü hakkiyla isiten ve gören ancak Allah'tir.
أَوَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ كَانُوا مِن قَبْلِهِمْ ۚ كَانُوا هُمْ أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَآثَارًا فِي الْأَرْضِ فَأَخَذَهُمُ اللَّهُ بِذُنُوبِهِمْ وَمَا كَانَ لَهُم مِّنَ اللَّهِ مِن وَاقٍ ( 21 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 21
Yeryüzünde bir gezmediler mi? Baksalar ya kendilerinden öncekilerin sonlari nasil olmus? Onlar yeryüzünde gerek kuvvetçe ve gerek eserce kendilerinden daha üstündüler. Öyle iken Allah onlari günahlari sebebiyle tutup aliverdi. Kendilerini Allah'in azabindan koruyacak biri bulunmadi.
ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانَت تَّأْتِيهِمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَكَفَرُوا فَأَخَذَهُمُ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ قَوِيٌّ شَدِيدُ الْعِقَابِ ( 22 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 22
O, sundandi: Onlara peygamberleri apaçik delillerle geliyorlardi. Ama onlar inkâr ettiler. Allah da tuttu kendilerini aliverdi. Çünkü O'nun kuvveti çok, azabi siddetlidir.
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مُوسَىٰ بِآيَاتِنَا وَسُلْطَانٍ مُّبِينٍ ( 23 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 23
Andolsun Musa'yi âyetlerimizle ve açik bir delil ile gönderdik.
إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَهَامَانَ وَقَارُونَ فَقَالُوا سَاحِرٌ كَذَّابٌ ( 24 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 24
Firavun'a, Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu bir sihirbaz, bir yalancidir" dediler.
فَلَمَّا جَاءَهُم بِالْحَقِّ مِنْ عِندِنَا قَالُوا اقْتُلُوا أَبْنَاءَ الَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ وَاسْتَحْيُوا نِسَاءَهُمْ ۚ وَمَا كَيْدُ الْكَافِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَالٍ ( 25 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 25
Bunun üzerine Musa, kendilerine tarafimizdan hakki getirince de: "Onunla beraber iman etmis olanlarin ogullarini öldürün, kadinlarini diri tutun." dediler. Fakat o kâfirlerin tuzagi da hep bosa çikmaktadir.
وَقَالَ فِرْعَوْنُ ذَرُونِي أَقْتُلْ مُوسَىٰ وَلْيَدْعُ رَبَّهُ ۖ إِنِّي أَخَافُ أَن يُبَدِّلَ دِينَكُمْ أَوْ أَن يُظْهِرَ فِي الْأَرْضِ الْفَسَادَ ( 26 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 26
Bir de Firavun: "Birakin beni, öldüreyim Musa'yi da o Rabbine dua etsin. Çünkü ben onun, dininizi degistirmesinden veya yeryüzünde bir bozgunculuk çikarmasindan korkuyorum" dedi.
وَقَالَ مُوسَىٰ إِنِّي عُذْتُ بِرَبِّي وَرَبِّكُم مِّن كُلِّ مُتَكَبِّرٍ لَّا يُؤْمِنُ بِيَوْمِ الْحِسَابِ ( 27 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 27
Musa da: "Ben hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a siginirim" dedi.
وَقَالَ رَجُلٌ مُّؤْمِنٌ مِّنْ آلِ فِرْعَوْنَ يَكْتُمُ إِيمَانَهُ أَتَقْتُلُونَ رَجُلًا أَن يَقُولَ رَبِّيَ اللَّهُ وَقَدْ جَاءَكُم بِالْبَيِّنَاتِ مِن رَّبِّكُمْ ۖ وَإِن يَكُ كَاذِبًا فَعَلَيْهِ كَذِبُهُ ۖ وَإِن يَكُ صَادِقًا يُصِبْكُم بَعْضُ الَّذِي يَعِدُكُمْ ۖ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ مُسْرِفٌ كَذَّابٌ ( 28 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 28
Firavun ailesinden imanini saklayan bir adam da söyle dedi: "Bir adami, Rabbim Allah dedigi için öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden delillerle gelmistir. Hem o bir yalanci ise çok sürmez, yalani boynuna geçer. Fakat dogru ise size yaptigi tehditlerin birkismi olsun basiniza gelir. Süphe yok ki Allah asiri giden bir yalanciyi dogru yola çikarmaz."
يَا قَوْمِ لَكُمُ الْمُلْكُ الْيَوْمَ ظَاهِرِينَ فِي الْأَرْضِ فَمَن يَنصُرُنَا مِن بَأْسِ اللَّهِ إِن جَاءَنَا ۚ قَالَ فِرْعَوْنُ مَا أُرِيكُمْ إِلَّا مَا أَرَىٰ وَمَا أَهْدِيكُمْ إِلَّا سَبِيلَ الرَّشَادِ ( 29 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 29
"Ey kavmim! Bugün mülk sizindir. Dünyada yüze çikmis bulunuyorsunuz. Eger gelecek olursa Allah'in hismindan bizi kim kurtarir?" Firavun: "Ben size görüsümden baskasini göstermiyorum ve herhalde ben size dogru yolu gösteriyorum" dedi.
وَقَالَ الَّذِي آمَنَ يَا قَوْمِ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُم مِّثْلَ يَوْمِ الْأَحْزَابِ ( 30 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 30
O iman etmis olan kimse de: "Ey kavmim! Dogrusu ben sizin hakkinizda Ahzab (önceki çesitli toplumlar)in günleri gibi bir günden korkuyorum."
مِثْلَ دَأْبِ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَالَّذِينَ مِن بَعْدِهِمْ ۚ وَمَا اللَّهُ يُرِيدُ ظُلْمًا لِّلْعِبَادِ ( 31 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 31
"Nuh Kavmi'nin, Âd'in, Semud'un ve daha sonrakilerin maceralari gibi (bir günün geleceginden korkuyorum). Allah, kullari için bir zulüm istemez."
وَيَا قَوْمِ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ يَوْمَ التَّنَادِ ( 32 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 32
"Ey kavmim! Ben size gelecek o çagrisma gününden (kiyamet gününden) korkuyorum."
يَوْمَ تُوَلُّونَ مُدْبِرِينَ مَا لَكُم مِّنَ اللَّهِ مِنْ عَاصِمٍ ۗ وَمَن يُضْلِلِ اللَّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ ( 33 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 33
"O gün arkaniza dönüp kaçacaksiniz. Fakat sizi Allah'tan koruyacak olan yoktur. Her kimi Allah sasirtirsa, artik ona bir yol gösterici bulunmaz."
وَلَقَدْ جَاءَكُمْ يُوسُفُ مِن قَبْلُ بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا زِلْتُمْ فِي شَكٍّ مِّمَّا جَاءَكُم بِهِ ۖ حَتَّىٰ إِذَا هَلَكَ قُلْتُمْ لَن يَبْعَثَ اللَّهُ مِن بَعْدِهِ رَسُولًا ۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ مَنْ هُوَ مُسْرِفٌ مُّرْتَابٌ ( 34 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 34
Bundan önce size delillerle Yusuf gelmisti. O zaman da onun size getirdigi hakikatte süphe edip durmustunuz. Nihayet vefat ettiginde de "Bundan sonra Allah asla peygamber göndermez" dediniz. Iste asiri süpheci olanlari Allah böyle sasirtir.
الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ أَتَاهُمْ ۖ كَبُرَ مَقْتًا عِندَ اللَّهِ وَعِندَ الَّذِينَ آمَنُوا ۚ كَذَٰلِكَ يَطْبَعُ اللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ قَلْبِ مُتَكَبِّرٍ جَبَّارٍ ( 35 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 35
Onlar, kendilerine gelmis bir delil olmaksizin, Allah'in âyetleri hakkinda mücadele ederler. Bu durum, Allah katinda ve iman edenler yaninda büyük bir bugzu gerektirir. Iste Allah, her böbürlenen zorbanin kalbini öyle bir tabiat ile mühürler.
وَقَالَ فِرْعَوْنُ يَا هَامَانُ ابْنِ لِي صَرْحًا لَّعَلِّي أَبْلُغُ الْأَسْبَابَ ( 36 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 36
Firavun dedi ki: "Ey Hâmân! Bana bir kule yap, belki ben o yollara ulasabilirim."
أَسْبَابَ السَّمَاوَاتِ فَأَطَّلِعَ إِلَىٰ إِلَٰهِ مُوسَىٰ وَإِنِّي لَأَظُنُّهُ كَاذِبًا ۚ وَكَذَٰلِكَ زُيِّنَ لِفِرْعَوْنَ سُوءُ عَمَلِهِ وَصُدَّ عَنِ السَّبِيلِ ۚ وَمَا كَيْدُ فِرْعَوْنَ إِلَّا فِي تَبَابٍ ( 37 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 37
"Göklerin yollarina ulasabilirim de, Musa'nin ilâhinin ne oldugunu anlarim. Ben onu mutlaka yalanci saniyorum." Iste böylece Firavun'a kötü ameli süslü gösterildi de yoldan çikarildi. Çünkü Firavun düzeni hep bosa çikar.
وَقَالَ الَّذِي آمَنَ يَا قَوْمِ اتَّبِعُونِ أَهْدِكُمْ سَبِيلَ الرَّشَادِ ( 38 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 38
O iman etmis olan kimse dedi ki: "Ey kavmim! Bana uyun ki size dogru yolu göstereyim."
يَا قَوْمِ إِنَّمَا هَٰذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا مَتَاعٌ وَإِنَّ الْآخِرَةَ هِيَ دَارُ الْقَرَارِ ( 39 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 39
"Ey kavmim! Bu dünya hayati ancak geçici bir menfaatten ibarettir. Ahiret ise durulacak karar yurdudur."
مَنْ عَمِلَ سَيِّئَةً فَلَا يُجْزَىٰ إِلَّا مِثْلَهَا ۖ وَمَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُولَٰئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ يُرْزَقُونَ فِيهَا بِغَيْرِ حِسَابٍ ( 40 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 40
"Her kim bir kötülük yaparsa, ona ancak yaptiginin bir misli ile ceza verilir. Erkek veya kadin, her kim de mümin olarak iyi bir amel islerse, iste onlar cennete girerler. Orada kendilerine hesapsiz rizik verilir."
وَيَا قَوْمِ مَا لِي أَدْعُوكُمْ إِلَى النَّجَاةِ وَتَدْعُونَنِي إِلَى النَّارِ ( 41 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 41
"Hem ey kavmim! Niçin ben sizi kurtulusa davet ederken, siz beni atese davet ediyorsunuz?"
تَدْعُونَنِي لِأَكْفُرَ بِاللَّهِ وَأُشْرِكَ بِهِ مَا لَيْسَ لِي بِهِ عِلْمٌ وَأَنَا أَدْعُوكُمْ إِلَى الْعَزِيزِ الْغَفَّارِ ( 42 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 42
"Siz beni Allah'i inkâr etmeye ve bence hiç ilimde yeri olmayan seyleri O'na ortak kosmaya davet ediyorsunuz. Ben ise sizi o çok güçlü ve çok bagislayici olan Allah'a davet ediyorum."
لَا جَرَمَ أَنَّمَا تَدْعُونَنِي إِلَيْهِ لَيْسَ لَهُ دَعْوَةٌ فِي الدُّنْيَا وَلَا فِي الْآخِرَةِ وَأَنَّ مَرَدَّنَا إِلَى اللَّهِ وَأَنَّ الْمُسْرِفِينَ هُمْ أَصْحَابُ النَّارِ ( 43 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 43
"Hiç inkâr edilemez ki, gerçekten sizin beni davet ettiginiz seyin dünyada da, ahirette de bir davet hakki yoktur. Hepimizin dönüsü Allah'adir. Süphesiz haddi asanlarin hepsi cehennemliktir."
فَسَتَذْكُرُونَ مَا أَقُولُ لَكُمْ ۚ وَأُفَوِّضُ أَمْرِي إِلَى اللَّهِ ۚ إِنَّ اللَّهَ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ ( 44 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 44
"Siz benim söylediklerimi sonra anlayacaksiniz. Ben isimi Allah'a havale ediyorum. Süphesiz Allah, kullarini görür, gözetir."
فَوَقَاهُ اللَّهُ سَيِّئَاتِ مَا مَكَرُوا ۖ وَحَاقَ بِآلِ فِرْعَوْنَ سُوءُ الْعَذَابِ ( 45 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 45
Allah o mümini, onlarin kurduklari tuzaklarin kötülüklerinden korudu. Firavun'un adamlarini ise, o kötü azab kusatti.
النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا ۖ وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ ( 46 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 46
Onlar, sabah aksam atese arzolunurlar. Kiyamet kopacagi gün de: "Firavun hanedanini azabin en siddetlisine tikin!" (denilecektir).
وَإِذْ يَتَحَاجُّونَ فِي النَّارِ فَيَقُولُ الضُّعَفَاءُ لِلَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُنَّا لَكُمْ تَبَعًا فَهَلْ أَنتُم مُّغْنُونَ عَنَّا نَصِيبًا مِّنَ النَّارِ ( 47 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 47
Hele ates içinde birbirlerini protesto ederlerken, zayif olanlar, büyüklük taslayanlara: "Hani bizler size tabi idik. Simdi siz bizden bir ates nöbetini savabiliyor musunuz?" derler.
قَالَ الَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُلٌّ فِيهَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ حَكَمَ بَيْنَ الْعِبَادِ ( 48 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 48
Büyüklük taslayanlar da söyle derler: "Evet, hepimiz onun içindeyiz. Allah kullari arasinda hükmünü vermistir."
وَقَالَ الَّذِينَ فِي النَّارِ لِخَزَنَةِ جَهَنَّمَ ادْعُوا رَبَّكُمْ يُخَفِّفْ عَنَّا يَوْمًا مِّنَ الْعَذَابِ ( 49 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 49
Atestekiler, cehennem bekçilerine derler ki: "Rabbinize dua edin de bir gün olsun bizden azabi biraz hafifletsin."
قَالُوا أَوَلَمْ تَكُ تَأْتِيكُمْ رُسُلُكُم بِالْبَيِّنَاتِ ۖ قَالُوا بَلَىٰ ۚ قَالُوا فَادْعُوا ۗ وَمَا دُعَاءُ الْكَافِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَالٍ ( 50 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 50
Bekçiler de: "Size peygamberleriniz mucizelerle gelmiyorlar miydi?" diye sorarlar. Onlar: "Evet" derler. Bekçiler: "Öyle ise kendiniz dua edin" derler. Kâfirlerin duasi ise hep çikmazdadir.
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ ( 51 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 51
Biz peygamberimize ve inananlara hem dünya hayatinda hem de sahitlerin sahitlik edecekleri günde (kiyamette) elbette yardim ederiz.
يَوْمَ لَا يَنفَعُ الظَّالِمِينَ مَعْذِرَتُهُمْ ۖ وَلَهُمُ اللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوءُ الدَّارِ ( 52 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 52
O gün zalimlere özür dilemeleri fayda vermez. Onlara lanet vardir, onlara yurdun kötüsü (cehennem) vardir.
وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْهُدَىٰ وَأَوْرَثْنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ الْكِتَابَ ( 53 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 53
Andolsun ki biz Musa'ya o hidayeti verdik ve Israilogullarina o kitabi miras kildik.
هُدًى وَذِكْرَىٰ لِأُولِي الْأَلْبَابِ ( 54 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 54
(Bunu) Akli basinda olanlara bir yol gösterici ve bir hatirlatma olsun diye (böyle yaptik).
فَاصْبِرْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنبِكَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ بِالْعَشِيِّ وَالْإِبْكَارِ ( 55 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 55
O halde sabret. Çünkü Allah'in vaadi haktir. Hem günahindan dolayi istigfar et ve aksam sabah Rabbini hamdiyle tesbih et.
إِنَّ الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ أَتَاهُمْ ۙ إِن فِي صُدُورِهِمْ إِلَّا كِبْرٌ مَّا هُم بِبَالِغِيهِ ۚ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ ۖ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ ( 56 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 56
Kendilerine gelmis kesin bir delil olmaksizin, Allah'in âyetleri hakkinda mücadele edenlerin gögüslerinde ancak yetisemeyecekleri bir kibir vardir. Sen hemen Allah'a sigin. Çünkü her seyi isiten ve gören O'dur.
لَخَلْقُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ أَكْبَرُ مِنْ خَلْقِ النَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ ( 57 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 57
Elbette göklerin ve yerin yaratilmasi, insanlarin yaratilmasindan daha büyüktür. Fakat insanlarin çogu bilmezler.
وَمَا يَسْتَوِي الْأَعْمَىٰ وَالْبَصِيرُ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَلَا الْمُسِيءُ ۚ قَلِيلًا مَّا تَتَذَكَّرُونَ ( 58 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 58
Kör ile gören bir olmaz, iman edip salih ameller isleyen kimseler ile kötülük yapan da bir degildir. Ne kadar da az düsünüyorsunuz!
إِنَّ السَّاعَةَ لَآتِيَةٌ لَّا رَيْبَ فِيهَا وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يُؤْمِنُونَ ( 59 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 59
Herhalde o saat (kiyamet) muhakkak gelecektir. Onda süphe yok. Fakat insanlarin çogu inanmazlar.
وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ ۚ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ ( 60 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 60
Halbuki Rabbiniz: "Bana yalvarin, dua edin ki size karsilik vereyim. Çünkü bana ibadet etmekten kibirlenip yüz çevirenler yarin horlanmis olarak cehenneme gireceklerdir." buyurdu.
اللَّهُ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِتَسْكُنُوا فِيهِ وَالنَّهَارَ مُبْصِرًا ۚ إِنَّ اللَّهَ لَذُو فَضْلٍ عَلَى النَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَشْكُرُونَ ( 61 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 61
Içinde dinlenesiniz diye geceyi, göz açici bir aydinlik olarak da gündüzü sizin için yaratan Allah'tir. Gerçekten Allah insanlara karsi bir lütuf sahibidir. Fakat insanlarin çogu sükretmezler
ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ لَّا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُؤْفَكُونَ ( 62 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 62
Iste Rabbiniz, her seyin yaraticisi olan o Allah'tir. O'ndan baska ilâh yoktur. O halde (haktan) nasil çevrilirsiniz?
كَذَٰلِكَ يُؤْفَكُ الَّذِينَ كَانُوا بِآيَاتِ اللَّهِ يَجْحَدُونَ ( 63 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 63
Iste Allah'in âyetlerini inkâr edenler böyle çevriliyorlar.
اللَّهُ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ قَرَارًا وَالسَّمَاءَ بِنَاءً وَصَوَّرَكُمْ فَأَحْسَنَ صُوَرَكُمْ وَرَزَقَكُم مِّنَ الطَّيِّبَاتِ ۚ ذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمْ ۖ فَتَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ ( 64 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 64
Allah, O'dur ki sizin için yeri bir karargâh, gögü de bir bina yapmistir. Size sekil vermis, sonra sekillerinizi güzellestirmistir. Hos nimetlerden size rizik vermistir. Iste Rabbiniz o Allah'tir. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir!
هُوَ الْحَيُّ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَادْعُوهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ ۗ الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ( 65 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 65
Daimî bir hayat sahibi ancak O'dur. O'ndan baska ilâh yoktur. Onun için dini halis kilarak O'na, hep O'na yalvarin. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.
قُلْ إِنِّي نُهِيتُ أَنْ أَعْبُدَ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ لَمَّا جَاءَنِيَ الْبَيِّنَاتُ مِن رَّبِّي وَأُمِرْتُ أَنْ أُسْلِمَ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ ( 66 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 66
De ki: "Bana Rabbimden apaçik deliller geldigi zaman, ben o sizin Allah'i birakip taptiklariniza ibadet etmekten kesinlikle men edildim ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi."
هُوَ الَّذِي خَلَقَكُم مِّن تُرَابٍ ثُمَّ مِن نُّطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ يُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا أَشُدَّكُمْ ثُمَّ لِتَكُونُوا شُيُوخًا ۚ وَمِنكُم مَّن يُتَوَفَّىٰ مِن قَبْلُ ۖ وَلِتَبْلُغُوا أَجَلًا مُّسَمًّى وَلَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ ( 67 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 67
"Sizi (önce) bir topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir aleka (embriyo)dan yaratan, sonra sizi bir bebek olarak çikaran, sonra güçlü kuvvetli bir çaga erismeniz, sonra da ihtiyarlar olmaniz için yasatip büyüten O'dur. Içinizden kimi de daha önce vefat ettiriliyor. (Bunlari Allah) belirli bir süreye ulasasiniz ve aklinizi kullanasiniz diye (böyle yapiyor)."
هُوَ الَّذِي يُحْيِي وَيُمِيتُ ۖ فَإِذَا قَضَىٰ أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ ( 68 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 68
O, hem yasatir, hem öldürür. O, bir sey yapmak isteyince ona sadece "ol!" der, o sey de hemen oluverir.
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ أَنَّىٰ يُصْرَفُونَ ( 69 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 69
Bakmaz misin simdi Allah'in âyetleri hakkinda mücadeleye kalkanlara! (Haktan) nasil döndürülüyorlar?
الَّذِينَ كَذَّبُوا بِالْكِتَابِ وَبِمَا أَرْسَلْنَا بِهِ رُسُلَنَا ۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ( 70 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 70
Kitaba ve Resullerimizi gönderdigimiz seylere yalan diyenler, artik ilerde bilecekler.
إِذِ الْأَغْلَالُ فِي أَعْنَاقِهِمْ وَالسَّلَاسِلُ يُسْحَبُونَ ( 71 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 71
O zaman boyunlarinda halkalar ve zincirler oldugu halde sürükleneceklerdir.
فِي الْحَمِيمِ ثُمَّ فِي النَّارِ يُسْجَرُونَ ( 72 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 72
Kaynar suda, sonra da ateste kaynatilacaklardir.
ثُمَّ قِيلَ لَهُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ تُشْرِكُونَ ( 73 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 73
Sonra da onlara: "Nerede o ortak kostuklariniz?" denilecek.
مِن دُونِ اللَّهِ ۖ قَالُوا ضَلُّوا عَنَّا بَل لَّمْ نَكُن نَّدْعُو مِن قَبْلُ شَيْئًا ۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ اللَّهُ الْكَافِرِينَ ( 74 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 74
O Allah'tan baskalari (nerede denilecek). Onlar da diyecekler ki: "Hepsi bizden uzaklasip gittiler. Daha dogrusu biz bundan önce hiçbir seye ibadet etmiyormusuz." Iste Allah, o kâfirleri böyle sasirtir.
ذَٰلِكُم بِمَا كُنتُمْ تَفْرَحُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَبِمَا كُنتُمْ تَمْرَحُونَ ( 75 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 75
Bunun sebebi sudur: Çünkü siz yeryüzünde haksiz yere seviniyor ve güveniyordunuz.
ادْخُلُوا أَبْوَابَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا ۖ فَبِئْسَ مَثْوَى الْمُتَكَبِّرِينَ ( 76 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 76
Içlerinde ebedî olarak kalmak üzere cehennemin kapilarindan girin. Bak ne kötü o kibirlenenlerin yeri?
فَاصْبِرْ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ ۚ فَإِمَّا نُرِيَنَّكَ بَعْضَ الَّذِي نَعِدُهُمْ أَوْ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِلَيْنَا يُرْجَعُونَ ( 77 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 77
Ey Muhammed! Sen sabret, süphesiz Allah'in vaadi haktir, mutlaka gerçeklesecektir. Onlara yaptigimiz tehdidin bir kismini sana göstersek de veya seni vefat ettirsek de onlar mutlaka döndürülüp bize getirileceklerdir.
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلًا مِّن قَبْلِكَ مِنْهُم مَّن قَصَصْنَا عَلَيْكَ وَمِنْهُم مَّن لَّمْ نَقْصُصْ عَلَيْكَ ۗ وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأْتِيَ بِآيَةٍ إِلَّا بِإِذْنِ اللَّهِ ۚ فَإِذَا جَاءَ أَمْرُ اللَّهِ قُضِيَ بِالْحَقِّ وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْمُبْطِلُونَ ( 78 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 78
Andolsun ki biz senin önünden nice peygamberler göndermisizdir. Onlardan kimini sana anlatmisiz, kimini de anlatmamisizdir. Hiçbir peygamber, Allah'in izni olmaksizin bir mucize getiremez. Allah'in emri gelince de hak yerine getirilir. Batil bir dava pesinde kosanlar, iste bu noktada hüsrana ugrarlar.
اللَّهُ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَنْعَامَ لِتَرْكَبُوا مِنْهَا وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ ( 79 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 79
Kimine binesiniz, kimini de yiyesiniz diye sizin için o yumusak basli hayvanlari yaratan Allah'tir.
وَلَكُمْ فِيهَا مَنَافِعُ وَلِتَبْلُغُوا عَلَيْهَا حَاجَةً فِي صُدُورِكُمْ وَعَلَيْهَا وَعَلَى الْفُلْكِ تُحْمَلُونَ ( 80 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 80
Sizin için onlarda daha nice menfaatler vardir. Onlarin üzerinde gönüllerinizdeki bir arzuya erersiniz. Hem onlar üzerinde, hem de gemiler üzerinde tasinirsiniz.
وَيُرِيكُمْ آيَاتِهِ فَأَيَّ آيَاتِ اللَّهِ تُنكِرُونَ ( 81 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 81
Allah size âyetlerini gösteriyor. Simdi Allah'in âyetlerinin hangisini inkâr edersiniz?
أَفَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ ۚ كَانُوا أَكْثَرَ مِنْهُمْ وَأَشَدَّ قُوَّةً وَآثَارًا فِي الْأَرْضِ فَمَا أَغْنَىٰ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ ( 82 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 82
Daha yeryüzünde gezip de bir bakmazlar mi? Kendilerinden öncekilerin sonu nasil olmus? Onlar kendilerinden hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserlerinin saglamligi bakimindan daha çetindiler. Öyle iken o kazandiklari seyler, kendilerini kurtaramadi.
فَلَمَّا جَاءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَرِحُوا بِمَا عِندَهُم مِّنَ الْعِلْمِ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ ( 83 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 83
Çünkü onlara peygamberleri, delillerle geldikleri zaman, kendilerinde bulunan ilme güvendiler de o alay ettikleri sey onlari kusativerdi.
فَلَمَّا رَأَوْا بَأْسَنَا قَالُوا آمَنَّا بِاللَّهِ وَحْدَهُ وَكَفَرْنَا بِمَا كُنَّا بِهِ مُشْرِكِينَ ( 84 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 84
O zaman hismimizi gördüklerinde: "Allah'in birligine inandik ve O'na sirk kostugumuz seyleri inkâr ettik" dediler.
فَلَمْ يَكُ يَنفَعُهُمْ إِيمَانُهُمْ لَمَّا رَأَوْا بَأْسَنَا ۖ سُنَّتَ اللَّهِ الَّتِي قَدْ خَلَتْ فِي عِبَادِهِ ۖ وَخَسِرَ هُنَالِكَ الْكَافِرُونَ ( 85 ) Ğafir (Mü'min) Suresi - Ayaa 85
Ama hismimizi gördükleri zamanki imanlari kendilerine fayda verecek degildi. Allah'in, kullari hakkindaki geçe gelen kanunu budur. Iste kâfirler bu noktada hüsrana düstüler.

Choose language

Choose Suresi

Choose tafseer

Participate

Bookmark and Share